Yorulunca dinlenmeyi, dinlenince yeniden kalkmayı bilmeye
- Nesrin Yıldız
- 27 May
- 2 dakikada okunur
Uzun süredir sessiz sakin, huzurlu bir aile ortamının iliklerime kadar kıymetini bildiğim, dostane bir sessizlik içindeyim. Uzun ve yorucu bir kıştı. Neyse ki bitti, ama dinlenme ihtiyacım bitmedi. Geçen yıla nazaran daha çok uyuyor, daha az spor yapıyorum. Daha geç kalkıyor, daha az yazıyorum. Günlük hayat sorumluluklarıma bile şükrederek, şu basit, aşırı basit, dümdüz hayatıma bayılarak geçiriyorum günlerimi. Yeniden harekete geçene kadar, şimdilik böyle.
Her ne kadar sessiz sakin kendi halimde yuvarlanıp gitsem de, yine boş durmadım. Kendime meydan okuyacak bir şey buldum aslında bu süreçte. Ve bugün süreç artık tamamlanmış gibi hissettiğimden, bunun hakkında yazmak istedim.
Hazır mısınız?
Söylüyorum.
KAHVEYİ BIRAKTIM.
.
.
.
Beni yakından tanıyanların yüzünü görmeyi çok isterdim bunu okuduklarında:) Çünkü ben kartlaşmış bir kahve bağımlısıydım. Gözümü kahveyle açar, yatana kadar şu an burada yazamayacağım kadar çok kahve içerdim. Kahve içmediğim anlar, hayattan aldığım keyif o kadar azalırdı ki, basitçe iyi hissetmek için bile kahveye muhtaç olduğum bir haldeydim.
Sağlık için de bu kadarının iyi olmadığını bilsem de; herhangi bir şeye bu denli bağımlı olma fikri artık rahatsız ettiği için, kahveyi bırakmaya karar verdim.
21 gün HİÇ tüketmedim. Tüm yoksunluk belirtilerini yoğun bir şekilde ilk gün çok kuvvetli yaşadım. Sonraki her bir gün gittikçe kolaylaştı. Bir haftanın sonunda artık kahvesiz de yüzüm gülmeye başlamıştı:)
21 günün sonunda, günde yalnızca bir fincan, tok karnına, öğle saatlerinde içmek şartlarıyla yeniden içmeye başladım. Ve tahmin ettiğim gibi de kahve içince mutluluktan başım dönmedi. Çok utanarak söylüyorum ki, hatta tadı çok acı geldi. Hala Türk kahvesini sonuna kadar bitiremiyorum mesela.
Tabii kahveyi bırakmanın beslenmem üzerine de etkileri oldu. Artık sabahları daha erken acıkıyorum ve kahvaltı eden bir insan oldum. Belki böylesi daha iyidir zaten. Kahveyle öğleni getirmek zorunda değilim artık. Bir lokma bile yiyemeden öğlene kadar çalışmak zorunda olduğum günler yok.
Arada bir durup, şu an hayatımın hangi dönemindeyim diye sormak, bir güncelleme yapmak gerekiyor gerçekten.
Bitirecek olursam, artık kahveye bağımlı olmamak, kahvenin kendisinden daha çok hoşuma gidiyor. Sağlıklı, normal miktarlarda içmeye devam, ama artık beni parmağında oynatamıyor ve bunu çok sevdim.
Belli ki vakti gelmişti ve bir dönem daha bitti hayatımda. Şimdi yeniden gücümü toplayıp zaten güzeller güzeli hayatıma, daha fazla yaratıcılığı nasıl sokarım diye bakmanın da günü geldiğinde, bunu yakalayıp kendimi kaldırmaya diyelim.
Çok klişe olacak ama ben kahveyi bıraktıysam herkes bırakır:)
Sevgilerimle🌸




Yorumlar