Cennetin Doğusu
- Nesrin Yıldız
- 28 Ara 2024
- 2 dakikada okunur
2024 yılının son nöbet günüydü. Yağışlı havadan dolayı tüm gün kapalı alan içinde çalıştıktan sonra çıkışta bir dost kahvesi içmeye gittim. Devamında aheste aheste kitapçıda dolaşmak, ocak ayının kitaplarını almak vardı. Ve en nihayetinde artık sevdiğim bir kafede çayımı almış, kitabı bitirmek planıyla bir köşeye tummuştum. Ama bitiremedim. İş çıkışı Eren geldi, sohbet ettik, çocikimizi özledik, üşüdük derken kitabı bitiremeden eve geldik.
Benim o kafenin uğultusunda pür dikkat odaklanırım, bölünmeden tek seferde kitabın dibini sıyırırım dediğim şey; evde, Efe’nin cıvıltısıyla, tv sesiyle, evdekilerin sesiyle beraber bir koltuk tepesinde yaşandı.
Ben mi kitabın dibini sıyırdım, kitap mı beni yerime iyice yapıştırdı bilmiyorum. 640 sayfa boyunca çok uzun yıllara dağılmış uzun ve karmaşık bir kurgu okuyoruz aslında bu kitapta. Kitaba iyice kaptırana kadar ortalıkta, bölüneceğim ortamlarda çok okuyamadım ben. Karakterlerle iyice bir tanışıp hemhal olana kadar sindirerek okunacak kitaplardan. Fakat özellikle 400. sayfalardan sonra snack readinge de uygun hale geliyor bence.
Yüz Yıllık Yalnızlığı sevmiş herkes eminim sever bu kitabı. En basit haliyle insan psikolojisi, aileden gelen aktarımlar, insanın içindeki iyi ve kötü kavramları, birey olmak, olamamak… Hayatın içinde ne varsa hepsi var kısaca.
Kitabı okudukça fazlaca tetiklenmek mümkün aslında, ama çok net söyleyebilirimki sonunda sizi öyle bir savunmasız bırakıp darmadağın ediyorki, kitabı bitirdiğimde dakikalarca ağladım. Kalbimin içindeki en eski yaralara kadar dokundu geçti sanki. Kendi kırılganlığım ve duygusallığımla bir anlığına kalakaldım. Bana verdiği içgörüler için minnettarım. Bir şeyler hissetmekle ilgili bir sorunum olmadığı için memnunum bu kitabı okuduğuma. İyiki bu deli manyak dünyada kitaplar var. Kitaplar olmasaydı n’apardım, bilmiyorum.
Ve sen Adam Trask, zihnimin içindeki, okuduğum her kitaptan birer detay koyduğum minik hatıra kutuma, bu kitaptan seni koyuyorum. Olurda bir gün şaşırırsam ( ki bu muhakkak olacak) hikayenin sonunda ettiğin lafı hatırlamaya niyet ediyorum. Timşel…
Bu kitabı okuduysanız ya da okumaya karar verdiyseniz aşağıda yorumlara yazar mısınız? Bir kitap kulübüm olsa bunu okuyup üzerine derin derin konuşmak isterdim.
Seveceğini düşündüğünüz arkadaşlarınıza göndermeyi de size hatırlatıp, eski hayatıma uyumlanmaya döneyim.
Keyifli okumalar📖






Canım Nesrin’im yıllar önce (çok değil 2-3 yıl öncesi) atalardan gelen bağı hayali bıçakla kestiğim zamanları hatırlattın bana 😂 Bilmem hala o kulvarda ilerleyen var mı ama benimkiler işe yaramadı. Belki de bıçağım paslıydı 😅 Bu yaşıma kadar
2-3 kitapta ağladığımı hatırlıyorum. Hatta belki okuduysan bilirsin,herkesin okuduğunu düşünüyorum(düşünmek) istiyorum. Khaled Hosseini, uçurtma avcısı ve bin muhteşem güneş kitapları benim kalbimi sızlattı. Özellikle bin muhteşem güneşte, Meryem’e ağlayacağı omuz olmak istedim. İnsan psikolojisini anlatan her kitap artık benim başucu kitabım oluyor galiba 🥹 Sende tavsiye ettiğine göre 2025 kitabı şimdiden belli oldu 😇 Gerçi 2025 hep güleceğim yıl olsun dedim ama bu istisnaaa 😅😅